Capital – Hızlı Start Up Haber Çalışması

“AMACIMIZA ADIM ADIM ULAŞIYORUZ”

İngiltere’den sonra ABD’de ofis açmaya hazırlandıklarını söyleyen PEAKUP’ın CEO’su Ahmet Toprakçı, en hızlı büyüyen teknoloji şirketleri arasında yer aldıklarını belirterek “Amacımız global bir şirket olabilmek, buna adım adım ulaşıyoruz” diyor.

PEAKUP, bugüne kadar 600 binin üzerinde son kullanıcının bulut bilişim teknolojilerine geçişini sağladı. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da 700’ün üzerinde müşterisi var. En hızlı büyüyen 50 teknoloji şirketinin belirlendiği Deloitte Technology 2019 Fast 50 Türkiye Programı’nda 3 yıl üst üste ilk 50 şirket içinde yer aldı.

Yüzde 100 yerli sermayeli bir şirket olarak yurt dışına teknoloji ihraç ettiklerini söyleyen şirketin kurucusu ve CEO’su Ahmet Toprakçı, hedeflerinin yakaladıkları büyüme ivmesini sürdürülebilir kılmak olduğunu belirtiyor. Özkaynakla büyüdüklerini, sermaye ihtiyaçlarının olmadığını ifade eden Toprakçı, yaptıkları işi şöyle anlatıyor:

“3 DERS KİTABIM VAR”

“İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim. Ardından aynı üniversitede işletme yüksek lisans eğitimi aldım. Kendi işimi kurmadan önce 6 yıl kurumsal hayat tecrübem oldu. ITÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda sistem yöneticiliği, Bilge Adam Bilgi Teknolojileri Akademisi’nde eğitmen, kurumsal danışman ve yönetici olarak çalıştım.

2012’de bulut teknolojilerin kurumsal dünyaya giriş yapmasıyla bu trendi görmemezlikten gelemedim ve girişimimi kurdum. Şu anda PEAKUP Teknoloji çatısı altında PEAKUP İK ve Londra merkezli PEAKUP Technologies UK şirketlerimiz mevcut. Bunun yanında üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan 3 kitabım var.

İNGİLTERE’DE OFİS AÇTI

Çok cüzi bir sermayeyle yola çıktık. VC’den ya da melek yatırımcıdan destek almadık. Bizim modelimiz “Bootstrapping” oldu. Özkaynaklarımızla büyüdük. Yüzde 100 yerli sermayeyle kurulmuş bir teknoloji şirketi olarak Londra’da ofis açmamız ve dünyaya teknoloji ihraç eden bir Türk şirketi olmamız en önemli dönüm noktalarından biri oldu.

Aynı zamanda Ar-Ge merkezimizle yerli teknoloji çözümleri üretiyoruz. TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı’yla yürüttüğümüz çok sayıda projemiz var. Bugün Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketi arasında sektör bağımsız Türkiye’de en çok Ar-Ge yatırımı yapan ilk 250 şirket arasındayız. Aynı zamanda yıllardır üst üste Deloitte Technology Fast50’de yer alıyoruz.

“PATENT HAZIRLIĞI YAPIYORUZ”

Ürünlerimizi uluslararası rekabette güçlü birer marka haline getirmek ve global bir şirket olabilmek en önemli hedefim. Bu doğrultuda ürünlerimizin patent çalışmalarını yapıyoruz ve uluslararası pazarlama stratejimizi uyguluyoruz. Amacımıza adım adım ulaşıyoruz.

İngiltere’den sonra Amerika ofisimizi de çok yakında açmış olacağız. Bir taraftan da Türkiye’den global teknoloji markası çıkabileceğini göstermek ve bu konuda ilham vermek istiyoruz. İş gücü planlamamızda önümüzdeki yıl yüzde 15-20 bandında bir artış öngörüyoruz. İş zekası, IoT, mobil ve web tabanlı yazılım bölümleri işe alım yapacağımız temel alanlar olacak.”

IoT platformu Nova temassız çalışmaya öncülük edecek

PEAKUP, geliştirdiği Iot platformu Nova’nın ofis ve fabrikalarda kullanımını yaygınlaştırarak temassız çalışmanın önünü açmayı hedefliyor.

PEAKUP, normalleşmeyle birlikte ofis ve fabrikalara dönen çalışanların temas etmeden işe devam etmesi için platform geliştirdi. PEAKUP’ın teknoloji laboratuvarında Türk mühendisler tarafından geliştirilen, tamamen yerli nesnelerin interneti (IoT) platformu olan Nova’nın, birçok alanda temassız çalışmaya olanak sağladığı belirtiliyor. Ateşi yükseleni tespit eden platform, ofise gelmesi gerekmeyen çalışanın girişini iptal etmenin yanı sıra ışıkları, havalandırmayı temassız kontrol etmeye imkan tanıyan özellikler içeriyor.

Nova’nın akıllı bir yönetim platformu olduğunu kaydeden PEAKUP Operasyonlardan Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi (COO) Kadircan Toprakçı, kontrol senaryolarının çok çeşitli olduğunu vurgulayarak, platformun özellikle koronavirüs sürecinde sosyal mesafeyi korumak, dokunma yoluyla yayılmayı azaltmak için de öne çıkacağını düşündüklerini dile getirdi. “IoT uygulamaları, genellikle KOBİ’lerin ulaşamayacağı ürünler” şeklinde bir algının hakim olduğunu ifade eden Toprakçı, platformu ulaşılabilir fiyatla KOBİ’lerde de yaygınlaştırmak istediklerini söyledi. Toprakçı, “Sadece bir atölye de olsa basit uygulamayla makinelerin ne kadar çalıştığı, ne kadar verimli olduğu hesaplanıyor. Bu platformla operatörlerin verimliliği de ölçülebiliyor” dedi.

“Oluşan riski tespit edip, raporluyor”

Nova’nın mobil uygulamadan açıp kapamanın dışında da akıllı özellikleri olduğunu ifade eden Toprakçı, “Ortamda doğal ışık değeri düşünce, lambaları yakmak, karbondioksit olunca havalandırmayı açmak gibi otomatik kontrol mekanizmaları var. Metrekareye düşen insan sayısını tespit ederek, kalabalığın yoğunlaştığı bölgeyi uyarıyor. Risk durumunda tüm ofisin kapatılması yerine yalnızca risk gurubundaki kişilerin karantinaya alınmasında belirleyici rol oynuyor. Riskli kişinin temas ettiği kişileri analiz ederek rapor halinde sunuyor” açıklamasını yaptı. Söz konusu platformla, ateş ölçümünün de temassız olarak yapıldığını ve riskli kişinin girişine izin verilmeyeceğini aktaran Toprakçı, “Gün içinde ofiste ateşi yükselen bir kişi, mekan içindeki ısı algılayıcılar sayesinde tespit edilebilecek ve ofisin hangi bölgelerinde dolaştığı, kimlere temas ettiği sistem üzerinden bulunarak, uyarı ve yönlendirme sistemleri devreye girecek” diye konuştu.

Yapay zeka ile verimliliğin ölçülmesine de olanak sağladıklarını kaydeden Toprakçı, “Sürekli birlikte molaya çıkan çalışanları bilebilir. İnsanların dışarıda geçirdiği zamanı ölçebilirsiniz. İş sağlığı ve güvenliği açısından personellerin olmaması gereken yerlere girdiğinde uyarılar verebilir. İş yerinde birinin ateşi yükseldiğinde daha hasta olup olmadığını bile bilmeden önlem amaçlı o kişinin girdiği dokunduğu alanlara giriş engellenebilir” diye konuştu.

Nova, açık inovasyonla geliştirildi

Yaklaşık 2 yıllık çalışmanın ürünü olan Nova’yı müşterilerle birlikte açık inovasyon yöntemi ile geliştirdiklerini söyleyen Kadircan Toprakçı, “Geliştirirken şunu öğrendik. Örneğin tavukların gece saatlerinde uyandırılması verimlilik açısından önemliymiş. Bu platform sensörlerle tavuğunuzu istediğiniz saatte uyandırmanızı sağlıyor” dedi.

Geleceğin kapılarını aralayan ikili: Veri ve algoritma

Geleceğin kapılarını aralayan ikili: Veri ve algoritma

İngiliz ekonomist Ronal Coast, “Verilere yeteri kadar işkence ettiğinizde, size her şeyi itiraf edeceklerdir” diyor. Verilere ‘işkence etmenin’ yolu ise algoritmalardan geçiyor. Nasıl kullanacağınızı ve onunla nasıl hareket edeceğinizi bilmediğiniz sürece data, elinizin altında tuttuğunuz ve kullanamadığınız bir değer olarak kalmaya mahkum. Eylemi tanımlayan algoritma ise gerçek değerin yattığı yer.

“2024 YILINA GELDİĞİMİZDE KÜRESEL OLARAK 143 ZB’LIK (ZETTABYTE) BİR VERİ BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞACAĞIZ”

Peakup COO’su Kadircan Toprakçı”10 yıllık projeksiyonda, sürekli artan veri boyutu ve analiz edilecek problemlerin kompleksliğine paralel olarak; istatistikçi, veri bilimci, makine öğrenmesi uzmanı ve derin öğrenme konusunda tecrübesi olan insan kaynağının değeri de artmaya devam edecek. Üzerinde çokça çalışılan evrişimli sinir ağları, takviyeli öğrenme, kapsül ağlar, öğrenme aktarımı gibi algoritmaların yanı sıra genetik algoritmalar, seçim tahminleme algoritmaları, finansal öneri algoritmaları ve sağlıkta erken teşhis algoritmalarının da üzerinde çalışmaya değer trendler olduğu söylenebilir” dedi

 

‘Alışveriş merkezi değil, dijital hayat merkezi olacaklar’

Pandemi sonrası her şeyin hızla dijitalleşmesinden nasibini alanların başında perakende ekonomisinin can damarı AVM’ler geliyor. PEAKUP COO’su KadirCan Toprakçı’ya göre yakın zamanda tüm dünyada AVM’ler, yapay zekanın kullanıldığı, sıfır temasla hizmet veren teknoloji üslerine dönüşecekler. Alışveriş severler ise birer Sims oyuncusu olacaklar. AVM’lerdeki değişim her ne kadar bilim kurgu filmlerini anımsatıyor olsa da filmlerin gerçeğe dönmesi oldukça yakın.

Perakende ekonomisinin döndüğü, alışverişin vazgeçilmezi ve aynı zamanda sosyalleşmenin temsilcisi AVM’lerde pandemi sonrası birçok değişiklik yaşandı. Giriş kapılarında ateş ölçer ile karşılandığımız, çizgiler üzerinden yürüdüğümüz, yuvarlak alanlardan dışarı çıkamadığımız kısmen robotlar gibi yönlendirildiğimiz alışılmışın dışında yeni bir döneme girdik. Yeni normal düzende yaşam standardımızın belirleyicisi olan teknoloji, AVM’lerde de başrole geçti ve görmeye alışık olmadığımız birçok yeniliği bizlerle tanıştırdı. PEAKUP COO’su KadirCan Toprakçı’ya göre henüz yolun başındayız. Teknolojik yatırımlara ağırlık verecek olan AVM’ler yakın zamanda adeta gelişmiş birer uzay istasyonuna dönüşecekler. İşte geleceğin AVM’lerinde göreceklerimiz…

Temassız AVM’ler

Günümüzde online ve offline alışveriş deneyimleri iç içe. Gelecekte ise bu durum yerini tamamen online deneyime bırakacak. Sıfır temas kaygısıyla gelişecek online kullanım, AVM girişinden çıkışına kadar her aşamada bizimle olacak. Online kullanım sanal gerçeklik, yapay zeka temelli geliştirmeler ile akıllı cihazlarımızdan tüm AVM’nin durumunu görerek, kendimizi bir avatar gibi AVM içinde yönetip, yönlendireceğiz.

AVM’ler bölümlere ayrılarak idare edilecek

Kapalı ortamlarda soluduğumuz havanın kalitesi büyük önem taşıyor. AVM’lerin eski kalabalık günlerine en güvenli haliyle ulaşmak için içerideki havayı steril edebilmesi hayati önem taşıyor. AVM’lerde kullanılacak yapay zekâ sayesinde her noktanın hava yoğunluğu kalitesi, havadaki ısı değeri ve diğer değişimler anlık olarak analiz edilebilecek. Karbondioksit gibi havadaki zararlı gazların yoğunluğunu ve hava akışını izleyerek ortamın en uygun değerlere getirilmesi için otomatik yönetim sistemi kurulacak. Bu sistem görevliler tarafından cep telefonları üzerinden idare edilebileceği gibi alarm veren alanlar için uyarı ve yönlendirme sistemleri de aynı şekilde tek tuşla devreye girecek. AVM’deki riskli bölge anlık olarak karantinaya alınabilecek ve diğer bölgelerle tüm temas otomatik olarak kesilebilecek.

Görüntü işleme teknolojileri cebe girecek

Görüntü işleme teknolojileri sayesinde kişilerin ateşlerini temassız ölçmek mümkün. Ancak yeni dönemde bir adım daha ileri gidilerek, vücut ısı bilgileri yüz tarama sistemleri ile müşterilerin kayıtlı cep telefonlarına ve mağaza yetkililerine de iletilebilecek. Hızlı önlem almak ve etkileşimi en aza indirmek açısından oldukça faydalı olan bu yöntem aynı zamanda sosyal mesafenin uygulanmadığı durumlarda da kullanılabilecek. Sistem, tanımlanan alan içerisindeki kişileri sayarak limitin üzerindeki durumlarda alarm sistemini aktifleştirebilecek. Sosyal mesafenin önemli olduğu mağaza çalışanları arasında da vardiya sistemleri ve giriş-çıkışlar yine görüntülü teknolojiler ile kontrol edilecek, yapay zeka tarafından yönetilerek, çalışanların cep telefonlarına iletilecek.

Robot güvenlik görevlileri, hologram mağaza çalışanları

Güvenlik kameralarının çektiği görüntüler akıllı yazılımlarla analiz edilecek, görüntüler arasından riskli durum içerenler uzaktan izleme merkezindeki görevlilere aktarılacak, tehdit içeren olaylara drone’lar ile uzaktan müdahale edilebilecek ya da robot güvenlik görevlileri şüpheli kişiye eşlik edecek. 7/24 hizmet vermek kaygısı güden AVM’lerde mağazalar hologram satış elemanlarına teslim edilecek.

Lavaboda ellerimizi yıkarken ateşimiz ölçülecek

AVM’lerdeki tuvaletler, ibadethaneler ve sinema salonları gibi ortak kullanım alanları diğer alanlara göre daha yüksek riske sahipler. Kapı kollarından, aydınlatma düğmelerine, musluklara kadar tüm temaslı alanların kaldırılması teknolojiyle mümkün. Tuvaletlerdeki doluluk oranı, son temizlik tarihi ve içerideki temiz hava durumu ekranlardan takip edilebilecek. Kişi ellerini yıkarken akıllı aynalar ateş ölçümü yapabilecek.

Fiziksel mağazacılık entegre sistemlerle ayakta kalacak

Mağazalar kasiyersiz ödeme teknolojisi ve sanal deneme kabinleri, arıtılmış gerçeklik destekli aynalar sayesinde müşteriyle fiziksel teması kesecekler. Bu da fiziksel mağazacılığın daha farklı deneyimlere yöneleceğini gösteriyor. Mağazalarda yapay zeka ile güçlendirilmiş çok sayıda kamera bulunacak, yapay zeka sistemi sayesinde müşterilerin raflardan ne aldıkları sürekli takip edilecek, mağazadan çıkış yaptıkları anda alışverişin ücreti otomatik olarak önceden tanımladıkları kredi kartlarından tahsil edilecek. Fiziksel mağazacılık sadece ürünlere dokunmak, bakmak, seçmek, kıyaslamak için tercih edileceğinden hizmet kısmında markalar teknoloji yarışına girecek.

Dikkat, birer Sims oyuncusu olabilirsiniz

“Bu yeni düzen içinde alışveriş severler kendilerini adeta birer Sims oyuncusu gibi hissedecekler” diyen PEAKUP COO’su KadirCan Toprakçı, yakın zamanda ülkemizde bu değişimlerin yaşanacağını belirtiyor. Peakup olarak geliştirdikleri Nova IoT Platformu sayesinde bu alanda yeni çözümler ürettiklerini anlatan Toprakçı, halen Ar-Ge merkezlerinin üzerinde çalıştığı pek çok proje olduğunu, AVM’ler dahil ofislerden, evlere ve hatta barınaklara kadar birçok mekan için yapay zeka uygulamaları geliştirdiklerini aktardı.

NOVA IoT Platform Online Basın Lansmanımız

PEAKUP teknoloji laboratuvarında Türk mühendisler tarafından geliştirilen, tamamen yerli ve milli bir IoT platformu olan NOVA, düzenlenen online basın toplantısı ile tanıtıldı.

 Türk mühendislerden muhteşem icat: Artık tek tuşla ofis yönetmek mümkün

Değişen dünya düzeninin başrol oyuncusu “teknoloji”, hızla her şeyi dijitalleştiriyor. Kovid-19 salgınıyla daha da hızlanan dijitalleşme adeta hayatımızı kuşatmış durumda. En çok vakit geçirdiğimiz ofislerimiz de bu değişimden payını alıyor. Ancak çoğumuz hala endişeli. Akıllardaki en büyük soru; pandemi için ofislerde alınan önlemlerin yeterli olup olmadığı ya da yeni düzende dışardan çalışanları neyin beklediği… PEAKUP’ın teknoloji laboratuvarında geliştirilen IoT uygulaması sayesinde, bütün bu sorulara cevap veren bir buluşa imza atıldı. NOVA adı verilen IoT platformu ile ofislerde minimum temas devri başlayacak.

Yıllardır denenen ancak pandemi dönemiyle hızlanan ve yaygınlaşan evden çalışma modeli hem çalışanlar hem de işverenler için hala birçok bilinmezi barındırıyor. Bir kısım çalışanlar ofislerine dönmüş olsa da eski çalışma düzenimizin değişeceği kesin. Dijital işyeri platformu Velocity, dijital imza uygulaması Sign&Go ve siber güvenlik çözümü PassGate gibi ürünleriyle geleceğin ofisleri için teknoloji geliştiren PEAKUP, bu kez de IoT platformu NOVA’yı hayata geçirdi. Tüm bu ürünleri de aynı platform altına entegre etti. Microsoft Teams üzerinden gerçekleştirilen basın toplantısında PEAKUP COO’su Kadircan Toprakçı ve Head of Labs Emrah Uslu tarafından tanıtımı yapılan NOVA, teması minimize ederek ofisleri daha güvenli bir ortama dönüştürüyor, verimliliği ve tasarrufu artırıyor.

Toplantının açılış konuşmasını yapan PEAKUP CEO’su Ahmet Toprakçı, NOVA’nın mucidi olan ekibiyle gurur duyduğunu, şimdiki hedeflerinin yerli ve milli bu teknolojiyi dünyaya ihraç etmek olduğunu belirtti. İngiltere ofislerinin yakın zamanda büyük bir anlaşmaya imza atabileceği haberini verdi. İşte NOVA’nın marifetleri…

NOVA, ofis kapısında karşılıyor

NOVA, ofise girişten itibaren yönetimi ele alıyor. En büyük faydası mekanlardaki fiziksel teması azaltması. Herkesin dokunduğu kapı koluna dokunmak, klima için kumandaya ya da aydınlatma için düğmeye dokunmak gerekmeyecek. Parmak iziyle kapı açma dönemi de NOVA ile son buluyor. Tüm bunlar cep telefonu ya da bilgisayar ekranından tek tuşla yapılabilecek. Ateş ölçümü de temassız olarak yapılacak ve riskli bir durumda kişinin girişine izin verilmeyecek. Ya da gün içinde ofiste ateşi yükselen bir kişi mekan içindeki ısı algılayıcılar sayesinde tespit edilebilecek ve ofisin hangi bölgelerinde dolaştığı, kimlere temas ettiği tespit edilerek uyarı ve yönlendirme sistemleri devreye girecek.

İçeride havayı düzenliyor, kalabalığı önlüyor

Ofis çalışanlarının sağlığı ve motivasyonu için ortamdaki hava yoğunluğu kalitesi ve ısı değerleri önemli bir etken. NOVA, havadaki tüm değişimleri analiz ederek herhangi bir olumsuz durumda sisteme bildirimler gönderiyor. Geleneksel havalandırma sistemlerinin ortamın sıcaklığını ölçüp, otomatik açılıp kapanması dışında bir fonksiyonu bulunmuyor. NOVA, bunlara ek olarak, yeterli aydınlatmanın olması, karbondioksit ve benzeri gazların ortamdaki yoğunluğu, hava akışı gibi koşullara göre ortamı izleyerek, en uygun koşullara getirilmesi için otomatik bir sistem yönetimi sunuyor. Sistem açma-kapama kararlarını tanımlanabilecek şartlara göre kendi verebiliyor. Metrekareye düşen insan sayısını tespit ederek, kalabalığın yoğunlaştığı bölgeyi uyarıyor. Risk durumunda tüm ofisin kapatılması yerine hızlıca bell, kişilerim karantinaya alınmasında belirleyici rol oynuyor. Riskli kişinin temas ettiği kişileri analiz ederek rapor halinde sunan NOVA, takibin en güvenli ve ileri hali.

Toplantılar NOVA’nın kontrolünde

Dijitalde süren toplantılar Microsoft Teams’in çalışanlara sunduğu fonksiyonlar sayesinde daha verimli hale gelirken, Online toplantılar daha kısa ve hedefe yönelik yapılıyor. Fiziksel olarak gün içinde üçten fazla toplantı yapmak mümkün olmazken, bu sayı online’da 3 katına çıkabiliyor. Üstelik toplantıların video olarak kaydedilebilmesi ile  notu yazmaya da gerek kalmıyor. Teams’te toplam günlük online yapılan toplantı dakikası 16 Mart Pazartesi günü 900 milyon iken 29 Nisan Çarşamba günü 4.1 milyar dakikaya ulaştı. Kullanıcı sayısı ise aynı zaman dilimlerinde 44 milyondan 75 milyona yükseldi. Tüm  bu değişim fiziki toplantı odalarında da hem verimlilik hem de güvenlik başlıklarında ciddi beklentileri beraberinde getiriyor. NOVA toplantı odalarına yerleştirilen cihazlar sayesinde, tıpkı ofis genelinde olduğu gibi hava kalitesi, insan yoğunluğu ve zaman kullanımı ölçüyor ve odaların rezervasyonunu sosyal mesafe kurallarına göre düzenliyor. Toplantı odalarında risk oluşturacak yoğunlukta kişi girmesi NOVA tarafından denetlenirken mobil uygulaması aracılığıyla toplantı notlarından, toplantı istatistiklerine kadar daha güvenli ve sonuç odaklı toplantıları mümkün hale getiriyor.

Yılda 11 bin dolar tasarruf, dijital iş yerlerine olan ilgiyi artırdı

İleri teknolojiler sayesinde ofisler her ne kadar iyileştirilmiş olsa da dijital platformlar üzerinden işleri yürütmenin sanıldığının aksine daha kolay ve efektif olduğunu vurgulayan PEAKUP COO’su KadirCan Toprakçı; “Ofiste çalışan sayısı şu anda her ne kadar az olsa da zamanla artacağı kesin. Ancak tüm dünyada 2021 yılı sonuna kadar iş gücünün yaklaşık %30’unun haftada birkaç gün evden çalışacağı tahmini yapılıyor. Şu anda bu oran %3,6. Ofis düzeninden vazgeçmeyenlerin pandemi kurallarına uygun olarak ofislerini yeniden dizayn etmesi şart. Bu da işletmeler için ekstra masraf anlamına geliyor. NOVA, ofislerin yeni baştan dizayn edilmesine gerek kalmadan online ve offline entegrasyonu ile hem çalışanın hem de işverenin hayatını kolaylaştırıyor” dedi.

Koronavirüsü salgını sebebiyle çoğu kurumun evden çalışmaya geçmesiyle dijital iş yeri platformlarına olan talebin 3 günde %70 arttığını dile getiren Toprakçı, “Dışarıdan çalışan bir kişinin işverene sağladığı tasarruf yıllık, otalama 11 bin dolar civarında. Pandemi sürecini dijitalleşme ile paralel yürütmek isteyen işletmelerin, PEAKUP tarafından verilen değişim yönetimi hizmetine olan ilgisi aylık bazda 15 kata kadar yükseldi. Bu demek oluyor ki, ülkemiz dünya trendine paralel bir değişim gösteriyor ve teknolojiyle aramız en az diğer gelişmiş ülkeler kadar iyi durumda” yorumunu yaptı.

Hayatımıza giren dijital iş yeri kavramı

Pandemi süreci sona erse bile bir çok firma artık evden çalışma sistemine ve esnek çalışma modeline geçeceklerini açıkladı. Yeni normalle birlikte dijital iş yeri kavramı hayatımızda daha çok yer edinmeye başlayacak.

Peakup Genel Müdür Yardımcısı Kadircan Toprakçı ile son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız “Dijital İş Yeri” kavramını, online sistemlerde doğru ve verimli çalışmanın önemini ve kurumların dijital iş süreçlerini nasıl organize etmesi gerektiğini bu röportajda konuştuk.

Tum dünyanın dijital sürece adapte olmaya calıştığı bu dönemde PEAKUP olarak cok zorluk çekmememizin en temel nedeni bu sisteme daha önceden cözüm üretmeye çalışmamız. Pandemi ile beraber günlük toplantılarımızdan, haftalık olarak gerçekleştirdiğimiz Friday Talks’umuza, IK duyurularımızdan kısacası ofis ortamında gelişen tum sureçleri Velocity platformumuzundan gerçekleştiriyor ve edindiğimiz deneyimleri de müşterilerimizle paylaşıyoruz. Diğer bir yandan bir gunde dijitalleşme dediğimiz şirket içi ve dısı iletişimler esnasında e-posta imzalar, kartvizitlerin yerini aldığı bir yaşam haline geldi. Bu süreçte e-posta imzaları birer pazarlama ve satış aracına dönüştürme noktasında Sign&Go ile e-posta imzaları zamanlayabildiğimiz, istenilen reklamları gösterebildigimiz, IT desteğe gerek duymadan zamandan tasarruf sağlayabilme imkanı sunuyor. Youtube sayfamızdan veya asağıdaki videodan röportajın tamamını izleyebilirsiniz.

ICT Medya Ahmet Toprakçı Özel Röportajı

PEAKUP CEO’su Ahmet Toprakçı;

“Kovid salgının teknolojiye verilen önemi arttırdığını belirtti. Hızla gelişen teknolojinin tarım sektöründe kullanımın yaygınlaştığını kaydetti. Bu durumun emek yoğun tarım sektörüne büyük bir verimlilik sağladığını ifade eden Toprakçı, “Endüstride kullanılmaya başlanan ve giderek de kullanımı artan yeni teknolojiler, tarım ürünlerinin ve hatta hayvanların takibini sistemli bir şekilde yapabiliyor olmayı, çiftçinin ürünlerini daha verimli alabilmesini beraberinde getirdi.”dedi. Tarımda teknolojik inovasyonun sanayi devrimiyle birlikte her zaman var olan, gelişen bir kavram olduğuna işaret eden Toprakçı “Ancak çoğu ülke bu gelişmeleri takip edip kullanmak konusunda geri kaldı. McKinsey Global Institute tarafından yapılan araştırmada herhangi bir endüstriyel sektöre kıyasla tarım sektörünün en düşük dijital penetrasyon oranına sahip olduğuna değiniliyor. Verimlilikte ve yeni hizmetlerin eklenmesinde tarım sektörü çok geride kalsa da hızlandırmak gerekiyor. Çünkü tarımdaki nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarının etkili ve doğru bir şekilde kullanılması çiftçilerin taleplerini karşılamada en büyük yardımcı konumunda” diye konuştu.

Toprakçı, tarım sektöründe sıklıkla yüksek maliyetler, dışa bağımlılık. telef olan ürünler, beklenmeyen koşullar, arazilerin doğru değerlendirilememesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalındığını vurguladı.Yeni teknolojilerin tarım ve hayvancılık sektöründe kullanılmasının sektörde yaşanan sorunları minimize ettiğini bildiren Toprakçı şöyle devam etti: “Daha yakından takip edilebilir, dolayısıyla kontrol edilebilir, ölçülebilir ve hızlı olunmasını sağladığı gibi ürünlerin zamanında ve daha fazla değerlendirebilir olmasını sağlıyor. Dijitalleşme sürecinin hızlanmasında ve doğru uygulamasında çiftçilerin bu sürece adapte edilmeleri, kolayca alışmalarını ve kullanmalarını sağlamak en başta atılması gereken adımlardan biri. Motive etmek. anlatmak, deneyimletmek gibi basit çalışmalar çiftçilerdeki Ön yargılı yaklaşımın ve uzak duruşun kırılmasında, alışkanlıkların terk edilmesinde etkili bir rol oynayacaktır. Business Insider’ın premium araştırma hizmeti olan Bl Intelligence, tarım dünyasın-daki I0T cihazlarının 2015 yılında 30 milyon iken 2020 yılında 75 milyona yükseleceğini ve bunun da yıllık %20 büyüme oranına ulaşacağını ön görüyor. Tarım ve hayvancılıkta artan teleflelerin önüne geçebilmek, sorunları tesbit edebilmek için bunun en güzel örneklerinden birini de nesnelerin interneti ile çiftlik IoT platformu olarak PEAKUP geliştirdi.

Toprakçı, PFAKUP’ın geliştirdiği NOVA IoT Platform hakkında da bilgi verdi. NOVA platformunun kümes ve benzeri yetiştirme alanlarında ışık miktarı, rüzgâr hızı ve karbondioksit gibi farklı çevresel verileri toplayarak anlık analizler yaptığını bildiren Toprakçı şunları anlattı: ‘Uç noktalarda anlık işleme yapan mikro-işlemcili devre tasarımlaru ve tüm donanımlar PEAKUP Ar-Ge merkezi içerisindeki mühendisler tarafından geliştiriliyor.Bulut Teknolojileri ve yapay zekâ kullanılarak toplanan veriler yaşanan telef oranlarını minimize edebilmek daha verimli üretim alanları oluşturabilmek İçin bir dizi algoritmadan geçiriliyor. İleri düzey analitik altyapısı İle onlarca farklı lokasyondaki İzleme alanları uzaktan yönetilebiliyor. ‘Tanımlanmış değerleri geçen bölgelerde sistem kendiliğinden aksiyonlar alarak olası hastalıkların yayılmasını engellediği gibi maksimum üretim miktarını sağlamak İçin çevresel verilere akıllı kümes yönetimi yapılabiliyor. Günün sonunda NOVA IoT Platformu İle tavuk üreticilerinin ve aynı zincir İçerisinde yer alan yumurta, et ve benzeri sektörlerin kalite standartlarının geliştirilmesi artan süreç verimliliği, azalan enerji kayıpları, İşçilik maliyetlerinin düşürülmesi ve canlı hayvanlarda stres, hastalık ve teleflerin azaltılması gibi süreçler üzerinde olumlu sonuçlar elde ediliyor.

Çevresel faktörlerin etkilerinin canlı verimliliğini analiz edebildiği bir alanda bu sayede kümes hayvanlarının daha verimli üremelerini ve yaşamlarını sağlamak için dijital ortam sağlanmış oluyor. Sensörlerle anlık ölçümler yapılması ve canlı takip süreçlerinin takip edilmesi. kümes alanlarında canlı teleflerinin azalmasını sağlıyor.

Nova IoT Platformu sayesinde artan verimlilik, azalan enerji kayıpları, daha hızlı üretilen çözümler, işçilik maliyetlerinin düşürülmesi gibi hızlı ve olumlu sonuçlar alınabiliyor. Günümüzde verilerin işlenebilmesi ve analiz edilerek raporlanması çoğu sektör İçin büyük  bir kolaylık ve üretkenlik sağlıyor. Yazılımların geliştirilmesi ve dijitalleşmenin önünün açılması tüm sektörler için bu dönüşümü hızlandırmayı gerektiriyor.

Mıcrosoft ın Educatıon Global Traınıng Partner Statusu’nün sahibi olduk

PEAKUP olarak, alanında uzman kadromuzla teknoloji ile birleşen yenilikçi öğretim uygulamalarını kullanarak iş ortaklarımıza çözüm sunmaya ve değişim süreçlerinde destek olmaya devam ediyoruz.

Eğitim kurumlarında dijitalleşmeye ve yeni nesil öğrenim alanları tasarlamaya yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi dünya çapında da vermek üzere Microsoft in Education Global Training Partner Statüsü ile ödüllendirildik. Microsoft Teams, Office 365 ve Microsoft Azure teknolojileri başta olmak üzere akıllı sınıf yönetimi, uzaktan öğrenme, ileri seviye makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi birçok konu üzerine eğitimler vermeye tüm hızımızla devam ediyoruz.

Teknoloji ve gelecek düşüncesiyle iş yerinde yaratıcılığı ve değişimi destekleyen, katkıda bulunmak ve şirketlerin değişim süreçlerine hızlı bir şekilde adapte olabilmelerini sağlamak için çözümler sunmaya, çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.

E-posta imzasını pazarlama aracı haline nasıl getirirsiniz?

İletişim süreçleri dijitalleştikçe, e-posta imzaları da her sektör için önemli bir pazarlama aracı haline dönüşüyor. İletişimin dijitalleşmesi, doğru hedef kitlenin de belirlenmesinde büyük rol oynuyor. Bir çalışanın her gün günde ortalama 121 tane e-posta gönderdiğini dünya çapında bu rakamın günlük 293,6 milyar olduğunu düşünürsek e-posta imzalarınızı doğru kullanmamak için neden bekleyesiniz?

E-posta imzalarınızla pazarlama stratejinizi oluşturun!

Görünürlük arttıkça marka bilinirliğinizin de arttığı denklemde, çalışanlarınızı da pazarlama süreçlerinize dahil ederek oldukça etkili bir pazarlama stratejisi oluşturabilirsiniz. Nasıl mı?

İmzalarınızın merkezi olarak yönetebildiğiniz bir sistemde tüm duyuru, kampanya ve reklamlarınızı e-posta bannerlarınıza eklediğiniz an doğru hedef kitleye ulaşmasını en hızlı ve en ucuz yolla sağlayabilirsiniz.

Sayılar Yalan söylemez!

Yapılan araştırmalara göre her gün ortalama bir çalışan 121 tane e-posta gönderiyor. 100 çalışanın olduğu bir şirkette her gün gönderilen e-posta sayısının 12.100 tane olduğunu düşünürsek mesajlarınızın binlerce kişiye ulaşması inanılmaz bir sonuç elde etmenizi sağlar.

Bu kadar hızlı ve kolay bir iletişim aracını doğru kullanmak için yapmanız gerekenler ise oldukça basit.

E-posta imzalarınızı BT departmanlarını beklemeden siz tasarlayın

E-posta imzalarınızla her yerden her zaman ulaşabilir konumda olabilmek, yeni reklam kampanyalarınızı zaman kaybetmeden duyurabilmenin en temel konusu. Merkezi olarak kolay bir şekilde yönetebileceğiniz, güncel olarak yenilemelerini yapabileceğiniz imza kontrolü sizin elinizde olsun. Tutarlı, iyi tasarlanmış bir imza banner’ı marka kimliğinizi ve itibarınızı oldukça yükseltir. BT departmanlarına ihtiyaç duymadan kendi tasarımlarınızı ve reklamlarınızı kolay bir şekilde yaratabilirsiniz. Hatta şu an siz de kendi imzanızı tasarlamak istemez misiniz?

İmzanı Tasarla

Kartvizitlere veda ediyoruz

Gelenekselliği seven ve bundan kopamayan bir kültüre sahibiz. Özellikle kartvizit alışverişleri yapmaktan büyük mutluluk duyan hatta bunu koleksiyon haline getirmeyi hobi edinen birçok kişi var. Ancak temasın azaldığı, toplantıların online üzerinden yürütüldüğü, şirketlerin dijital yönetime geçtiği dönemde kartvizitlerin de ömrü son buluyor.

Sürekli güncel tuttuğunuz e-posta imzalarınızdaki duyuru ve kampanyalarınızı hem kartvizitleriniz olarak kullanabilir hem de yüzlerce iş ortağınıza, müşterilerinize ve son kullanıcıya ulaştırabilirsiniz. Bu tek tek kartvizit dağıtmaktan çok daha etkileşimli ve dönüşünü hemen alabileceğiniz mükemmel bir iletişim kanalı olacaktır.

Banner’larınızı doğru konumlandırın!

İçeriğinizi vurguladığınız, tanıtım kampanyalarınızı yaptığınız, kurumunuzu yansıtan tasarımlarla iletmek istediğiniz mesajı anında potansiyel müşterilerinize gönderebilirsiniz.

Daha bilinir ve akılda kalıcı konuma gelmek aslında bir imza kadar yakınınızda.

Kısa ve etkili bir mesajla hazırladığınız e-posta imzalarınız tıklanma oranlarını da arttıracaktır. Bu da size rekabet avantajı sağlayacaktır. E-postalarınızı gönderdiğiniz kitle üzerinde mesaj içeriğiniz, tasarımınız ve içerik diliniz ne kadar sade ve anlaşılır olursa alıcı üzerinde o kadar etkili olursunuz.

Her reklam kampanyanız, her etkinliğiniz için ayrı ayrı reklamlar oluşturduğunuzu ve sürekli güncellemeniz gerektiğini düşünün. Bu süreç hem zaman hem de maliyet açısından oldukça yük olacaktır. Doğru bir kampanyayı planlayana kadar etkisi geçebilir, istenilen reaksiyonu anında alamayabilirsiniz. Departman, sektör, kişi bazlı olarak e-posta imzalarınızı istediğiniz kampanyaya ve hedef kitleye göre tasarlayabilir, iletilmek istenilen mesaj dilinizi sektörlere göre belirleyebilirsiniz. Böylelikle ilettiğiniz mesajlarınız daha kişiselleştirilmiş olacaktır. E-postayı alan kişinin üzerinde iyi bir izlenim bırakmanız ikna ediciliğiniz açısından da oldukça önemli olacaktır.

Siz de Sign&GO üzerinden rahatlıkla tasarlayacağınız imzalarınızla maillerinize hareket katabilir, marka bilinirliğinizi doğru bir stratejiyle istediğiniz hedef kitleye ulaştırabilirsiniz. Sign&GO dene!