Bugün sizlerle bizimle ilgili heyecan verici bir haber daha paylaşmak istiyoruz! Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Toprakçı, DHA’ya verdiği röportajda işletmelerin yetkin çalışan kaybının önüne geçmek için yenilikçi çözümlere olan ihtiyacı vurguladı.
Ahmet Toprakçı şirketlerin, PEAKUP Velocity gibi çözümlere yatırım yaparak iş gücü sirkülasyonunu ve kaybını engelleyebileceğini belirtti. Bu yenilikçi çözüm, şirketlerin çalışanlarına değer vermesini, iletişimi güçlendirmesini ve işe bağlılığı artırmasını sağlıyor.
Aynı zamanda, PEAKUP Velocity’nin ofis çalışma kültüründeki geçiş sürecini başarıyla yönettiğini ve şirket içi iletişimi güçlendiren özelleştirilebilir bir yapı sunduğunu ifade etti. Bu çözüm, çalışanların mutluluğunu artırırken şirketlerin yetkin çalışan kaybını da önemli ölçüde azaltıyor.
PEAKUP Velocity, işletmelerin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış bir intranet çözümüdür. Maaş bilgilerinden şirket içi iletişime, kurumsal bilgi akışından sosyalleşmeye kadar birçok önemli özelliği tek bir platformda birleştirir. Böylelikle çalışanlar şirket kültürünü benimserken şirketler de verimliliklerini artırma fırsatı yakalıyor.
Daha fazla bilgi ve detaylar için DHA’nın sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Son zamanlarda girişimcilik ekosisteminde önemli yerlere gelen start-up’lar, marka isimlerinin ve kurumsal kimlik oluşturmanın önemini vurguluyorlar. Bu konuda bizim de deneyimlerimiz ve değerli tavsiyelerimiz var. Yönetim Kurulu Başkanımız Ahmet Toprakçı, marka isimlerinin geleceğe yönelik planları ve hedefleri de kapsaması gerektiğini belirtiyor.
PEAKUP olarak, marka ve şirket isimlerinin sadece ürün faydalarını değil aynı zamanda duygusal anlamlarını da yansıtmasına özen gösteriyoruz.
Yapılan haberde Ahmet Toprakçı, şirket içinde yapılan seçimlerin global düzeyde ifade edilebilir, akılda kalıcı ve yaratıcı olmasına özel bir önem verdiklerini dile getiriyor. Şu ana kadar üç kez logolarını değiştirdiklerini ve marka isimlerini belirlerken grup içinde yapılan seçimlerin titizlikle yapıldığını paylaşıyor.
Daha fazla detay için haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
PEAKUP olarak teknoloji dünyasında ilerlemeye devam ederken, kurumsal kimlik oluşturma ve marka isimleri üzerine deneyimlerimizi paylaşmaya da devam edeceğiz! 🚀💡
AI Builder, işletmenizin tüm departmanlarının kullanabileceği, insan hatası ve zaman kaybını azaltmak için tasarlanmış, Microsoft tarafından sunulmuş bir yapay zekâ hizmetidir. Bu hizmet çok sayıda eğitilmiş yapay zeka modeliyle karşımıza çıkmaktadır. Bu modeller sayesinde;
Kartvizit okuma
Metin tanımlama
Tahminleme yapma
Dil algılama ve çeviri yapma (farklı Microsoft bulut servisleri de kullanılarak)
Belge işleme
Anahtar ifadeleri ayıklama
Kategori sınıflandırma
Nesne algılama
Gelen bir e-mail ya da mesajdan karşı tarafın duygularını analiz etme gibi işlemler yapılabilir.
Kurumunuzun İnsan Kaynakları Departmanı için tahmin analitiği kullanılarak potansiyel adayların işe uygunluğu değerlendirebilir, üretim ekipmanlarımızın geçmiş ve üretim verilerini güncel olarak izleyerek tahmini bakım ihtiyacını öngörebilir, reçetelerin ya da manuel doldurulmuş dokümanların içindeki bilgilerin aktarılmasını talep ettiğiniz alanlara gönderilmesi sağlanabilir.Bunların yanında finans/muhasebe departmanınız için fiş ve fatura üzerindeki bilgileri otomatik olarak istenen bir alana yazdırılabilir ve gelen faturaların yine otomatik olarak veri tabanınıza kaydedilmesi sağlanabilir. Ayrıca kimlik tanıma teknolojisi ile departmanının banka işlemleri için gerekli kimlik tespitleri otomatik olarak dosyalanabilir. Daha da önemlisi, gelen kimlik belgelerinin doğruluğunu hassas bir şekilde tespit ederek güvenliği en üst düzeye çıkarabilirsiniz.Karmaşık klasörlerinizi içindeki bilgilere göre talep edildiği şekilde isimlendirme yaparak yeni dosyalara ayırabilir ve kaydedebiliriz. Bunlarla da kalmayıp sosyal medya da şirketiniz hakkında gelen olumlu/olumsuz yorumlardan anında haberdar olmanız da mümkün. İş süreçlerinizi hızlandırmak ve insan hatalarını en aza indirmek için Power Automate’in en büyük destekçimiz olacağınızı unutmamak gerek.Bahsedilen süreçleri, var olan modelleri kullanabileceğiniz gibi kendi sistem ve verilerinize uygun özel modeller eğitmeniz de gerekebilir. Peki modeli nasıl eğitebilirsiniz?Model seçildikten sonra çıkan ekranda mevcut hizmeti kullanabilir ya da custom model seçeneği ile dilediğiniz gibi tablo, veri, text, görsel alanlarınızı spesifik olarak belirttikten sonra kullanmaya başlayabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey tanımladığınız alanlar ile görsel/doküman ya da yazı alanlarını eşleştirmek. Örneğin bir nesne algılatmak isterseniz görselde ilk adımda tanımlattırdığınız alanı seçmeniz ve bu şekilde eşleştirmeniz, fatura bilgisi okunacak ise doküman üzerinde daha önce açmış olduğunuz “ürün adı”, “fatura adı” gibi alanları eşleştirerek öğretmeniz gerekecektir. Nesneler için çalışıyorsanız modeli eğitirken her bir nesne için minimum 15 örnek veri yüklemek ya da fatura üzerine ilerliyorsanız minimum 5 örnek fatura yüklemeniz gerekiyor. Bu kriterleri eğitim aşamasında yazılı olarak görebilir ve bu öneriler sayesinde oluşabilecek farklı senaryolar ile doğru tanımlamaları gerçekleştirerek model performansını yükseltebilirsiniz. Model eğitimi tamamlanması ile model “accuracy score” u gördükten sonra tekrar bakılması gereken bir alan olduğunu düşünmüyorsanız testini de gerçekleştirerek yayımlamanız mümkün. Sonrasında eğitmiş olduğunuz modeli ise Power Automate ya da Power Appse bağlayabilir ve uygulama içerisinde de analizi yapabilir, bir formun içerisini doğrudan taratılan bilgilerle doldurabilirsiniz.
Buradaki diğer bir önemli konu ise tanımlamaları ve tetikleyicileri doğru bir şekilde ayarlamak ve sürecin tüm olası çalışma şekillerini öngörebilmektir. Bu sebeple doğru yapılmış bir analiz bizleri tekrara düşürmeyecektir.
Bunları deneyimlemek adına gerçek verilere ulaşamıyorsanız bile Microsoft’un sunduğu örnek paketlere buradan ulaşabilir ve nesne algılama, tahmin, kategori sınıflandırma, belge işleme, kartvizit okuyucusu modelleri için örnek veriler ile çalışmaya başlayabilirsiniz.
Bu yazımızda iş süreçlerinizde kullanabileceğiniz AI Builder uygulamasından bahsettik.
Otomatikleştirmek istediğiniz akışlar ve dijitalleştirmek istediğiniz tüm süreçleriniz için bizimle iletişime geçmeyi unutmayın!
Microsoft 365 Copilot, Microsoft Grafik içeriği ve günlük kullanılan Microsoft 365 uygulamaları olan Word, Excel, PowerPoint, Outlook, Teams ve diğerlerini içeren bir yapay zeka destekli üretkenlik aracıdır. Bu entegrasyon, gerçek zamanlı zeka destek sağlayarak kullanıcıların yaratıcılıklarını, üretkenliklerini ve becerilerini artırmasına yardımcı olur. Copilot, önceden eğitilmiş modelleri içeren LLM’lerin bir kombinasyonunu kullanarak içerik anlama, özetleme, tahminleme ve oluşturma görevlerinde üstün performans göstermek üzere tasarlanmıştır. Ayrıca, Microsoft Grafik içeriğiyle koordine eden gelişmiş bir işleme ve düzenleme motoruna sahiptir ve günlük çalışmalarınızın bağlamında Word ve PowerPoint gibi Microsoft 365 uygulamalarıyla birlikte çalışır.Bu uygulamaların bazı özellikleri aşağıdaki tabloda detaylı olarak açıklanmıştır:
Microsoft 365 Uygulaması
Özellik
Açıklama
Word
Copilot ile Taslak Oluşturma
Yeni veya mevcut belgelerde biçimlendirilmiş veya biçimlendirilmiş olmayan metin oluşturun.
Chat
İçerik Oluşturma, Özetleme, Belge Hakkında Sorular Sorma ve Hafif Komutlarla Çalışma
Sohbet aracılığıyla içerik oluşturun, özetleyin, belgenizle ilgili sorular sorun ve hafif komutlar verin.
PowerPoint
Copilot ile Taslak Oluşturma
Gelişmiş şablonları kullanarak Promt veya Dosya üzerinden oluşturun. Ayrıca OpenAI’nin görüntü oluşturucusu DALL-E ile entegrasyon, kullanıcıların özel görüntüler oluşturmasını istemelerine olanak tanır.
Chat
Özetleme, Soru&Cevap, ChatGPT Entegrasyonu
Slaytlar ekleyin, resimler ekleyin veya tüm slaytlarda metin değişiklikleri yapın.
Loop
İşbirlikçi İçerik Oluşturma
İçerik oluşturun ve doğrudan düzenleme veya Copilot tarafından iyileştirme yoluyla işbirliği ile geliştirilebilen içerik oluşturun.
Outlook
Koçluk İpuçları
Belirginlik, duygu ve ton hakkında koçluk ipuçları ve önerileri alın, genel bir ileti değerlendirmesi ve iyileştirme önerileri de dahil olmak üzere. Ayrıca bir e-posta dizisini özetleyebilir ve yanıtlar önermek için kullanabilir.
Summarize
E-posta Dizisini Özetleme
Kullanıcının tartışmayı hızlıca anlamasına yardımcı olmak için bir e-posta dizisini özetleyin. Ayrıca kullanıcının erişim izni olduğu diğer e-postalardan veya Microsoft 365 içeriğinden yararlanabilir.
Teams
Chat
Kullanıcılar herhangi bir sohbet içinde Copilot’u çağırabilirler. Copilot, verilen sohbetin son iletilmesinden önceki 30 gün boyunca sohbet içeriğini özetleyebilir. Copilot, yanıtlar için kullanılan ilgili kaynak içeriğe yönlendiren tıklanabilir alıntıları içerir. Copilot ile yapılan konuşmalar, kullanıcıların kopyalayıp yapıştırmasına izin veren bir yan panelde gerçekleşir. Copilot konuşmaları geçicidir ve yan panel kapatıldıktan sonra kaybolur.
Meetings
Kullanıcılar, aynı kiracı içindeki toplantılarda veya aramalarda Copilot’u çağırabilirler. Copilot, kullanıcıdan gelen soruları yanıtlamak için gerçek zamanlı olarak transkripti kullanır. Yalnızca transkripti kullanır ve soruyu yazan kullanıcının adını bilir. Kullanıcı herhangi bir soru yazabilir veya önceden belirlenmiş promt’ları kullanabilir; ancak Copilot, yalnızca transkriptten toplantı konuşması ile ilgili soruları yanıtlar. Kullanıcı, toplantı sona erdikten sonra yanıtı kopyalayabilir ve Copilot’a erişebilir. Copilot’un kullanıcı ile etkileşim geçmişi 24 saat boyunca saklanır.
Business Chat
Kullanıcılar, Microsoft 365 Grafikleri boyunca verilere erişebilir ve LLM işlevselliğini kullanabilirler. İş sohbetine Teams içinde veya etkin bir veri yönetimi hesabıyla Bing’e giriş yapılırken erişilebilir.
Whiteboard
Toplantıları ve beyin fırtınası oturumlarını daha yaratıcı ve etkili hale getirir. Copilot’a fikirler üretmesi, fikirleri temalara göre düzenlemesi, fikirleri hayata geçiren tasarımlar oluşturması ve beyaz tahta içeriğini özetlemesi için doğal dil kullanarak sorular sormak mümkün.
Microsoft Copilot’un hayatınızın her alanı için bir yardımcı olma vizyonunu
26 Eylül’de New York’ta düzenlenen etkinlikte, Microsoft Copilot’un hedefleri ve güncel gelişmeleri tüm dünyaya açıklandı. Microsoft Copilot, dijital dünyada kullanıcılarına en üstün deneyimi sunmayı amaçlayan bir vizyonla yola çıktığını gösterdi. Bu vizyonun merkezinde, Bing, Edge, Microsoft 365 ve Windows gibi farklı platformlarda tek bir kullanıcı deneyimi yaratmak bulunuyor. Microsoft Copilot, kullanıcılarının her an yanında olan dijital bir arkadaş olmayı hedefliyor ve bu hedefe ulaşmak için attığı ilk adım, kullanıcıların tanıyacağı yeni bir görsel kimlik olan Copilot simgesini tanıtmak oldu.
26 Eylül’de New York’ta düzenlenen etkinlikte, Microsoft Copilot’un hedefleri ve güncel gelişmeleri tüm dünyaya açıklandı. Microsoft Copilot, dijital dünyada kullanıcılarına en üstün deneyimi sunmayı amaçlayan bir vizyonla yola çıktığını gösterdi. Bu vizyonun merkezinde, Bing, Edge, Microsoft 365 ve Windows gibi farklı platformlarda tek bir kullanıcı deneyimi yaratmak bulunuyor. Microsoft Copilot, kullanıcılarının her an yanında olan dijital bir arkadaş olmayı hedefliyor ve bu hedefe ulaşmak için attığı ilk adım, kullanıcıların tanıyacağı yeni bir görsel kimlik olan Copilot simgesini tanıtmak oldu.
Bu simge, Windows platformunda kullanıcıların karşısına çıktı ve 26 Eylül itibarıyla tüm Copilot kullanıcılarının deneyimine katıldı. Daha da önemlisi, 1 Kasım itibarıyla iş müşterilerine yönelik olarak Microsoft 365 Copilot sunulmaya başlandı.
Bu güncellemeler ve duyurular, iş dünyası için Microsoft Copilot’un temelini oluşturuyor. İşte bu ürünlerin bir özeti:
Windows’ta Microsoft Copilot: 26 Eylül itibarıyla kullanıma sunulan bu özellik, kullanıcıların günlük görevlerini daha hızlı ve kolay bir şekilde tamamlamalarına yardımcı olacak. Microsoft Copilot, kullanıcıların bilişsel yükünü hafifletmeyi amaçlıyor.
Bing Chat Enterprise: İş dünyasının veri koruma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirilen bu özellik, Microsoft Copilot’a dayanıyor ve ticari veri koruması ekleyerek iş verilerinin güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Bu sayede iş verilerinin organizasyon dışına sızmasını önleyecek.
Microsoft 365 Copilot: Microsoft 365 Copilot, işyerindeki bir AI asistanını temsil ediyor. Microsoft 365 müşterileri, güvenlik, gizlilik, uyumluluk ve sorumlu AI alanlarında yıllardır güvendikleri teknolojiyi kullanarak kurumsal düzeyde destek alacaklar.
Microsoft 365 Chat: Microsoft 365 Copilot’un yeni kahraman deneyimi, basit soruların yanı sıra karmaşık sorunları da çözme yeteneği sunuyor. Aynı zamanda günlük olarak kullandıkları Microsoft 365 uygulamalarıyla sorunsuz bir şekilde entegre çalışıyor.
Ayrıca, Microsoft 365 Copilot şu dillerde desteklenmektedir: İngilizce (ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada, Hindistan), İspanyolca (İspanya, Meksika), Japonca, Fransızca (Fransa, Kanada), Almanca, Portekizce (Brezilya), İtalyanca ve Basit Çince. 2024 yılının ilk yarısında daha fazla dilin eklenmesi planlanmaktadır.
Microsoft Copilot’un Microsoft 365 uygulamalarıyla entegrasyonu
Copilot, büyük dil modellerinin gücünü (LLM) , Microsoft 365 uygulamalarınızı kullanarak kelimelerinizi dünyanın en güçlü üretkenlik aracına dönüştürüyor. Ve bunu, kurumsal veri güvenliği ve gizliliği konusundaki mevcut taahhütlerimize uygun bir şekilde yapıyor.
Copilot her gün kullandığınız Microsoft 365 uygulamalarına gömülü olarak çalışır – Word, Excel, PowerPoint, Outlook, Teams ,Business Chat ve GitHub , GitHub Copilot’u kullanan geliştiriciler arasında, %88’inin daha verimli olduğunu, %77’sinin bilgi aramak için daha az zaman harcamasına yardımcı olduğunu ve %74’ünün çabalarını daha tatmin edici işlere odaklayabildiğini gösteriyor.
Microsoft 365 Copilot, zaten her gün kullandığınız uygulamalara entegre edilmiştir, böylece en önemli işlere odaklanabilir ve yoğun işlere daha az zaman harcarsınız. Sizinle birlikte çalışarak, Microsoft 365 Copilot, yaratıcılığınızı serbest bırakmanıza, üretkenliği artırmanıza ve becerilerinizi yükseltmenize yardımcı olur.
Microsoft Copilot-Word
Microsoft Copilot, Word içinde yazarken size yazılarınızı düzenleme, özetleme ve oluşturma konusunda yardımcı olur. Word’deki Copilot, ihtiyaç duyulduğunda kuruluşunuzun dört bir yanından bilgi getirerek sizin için bir ilk taslak oluşturur. Copilot, mevcut belgelere içerik ekleyebilir, metni özetleyebilir ve bölümleri veya tüm belgeyi daha öz hale getirmek için yeniden yazabilir. Ayrıca, doğru tonu yakalamanıza yardımcı olmak için profesyonel, tutkulu, samimi veya teşekkür eden tonları önerebilir. Copilot, yazınızı güçlendiren önerilerle, argümanlarınızı güçlendirmenize veya tutarsızlıkları gidermenize yardımcı olabilir.
Microsoft Copilot-Excel
Excel’deki Copilot, verilerinizi analiz etmenize ve keşfetmenize yardımcı olmak için çalışır. Sadece formülleri değil, veri kümeniz hakkında soruları da doğal dilde sorabilirsiniz. Copilot, sorularınıza dayalı olarak korelasyonları ortaya çıkarır, “ne olurdu” senaryoları önerir ve sorularınıza dayalı olarak yeni formüller önerir verilerinizi değiştirmeden sorularınıza dayalı modeller oluşturarak verilerinizi keşfetmenize yardımcı olur. Trendleri belirlerek, güçlü görselleştirmeler oluşturun veya farklı sonuçlar elde etmek için önerilerde bulunun.
Microsoft Copilot-PowerPoint
PowerPoint’teki Copilot, fikirlerinizi etkileyici sunumlara dönüştürmenize yardımcı olur. Anlatıcı ortağınız olarak Copilot, mevcut yazılı belgeleri konuşmacı notları ve kaynaklarla donatılmış slayt koleksiyonlarına dönüştürebilir veya basit bir ipucu veya taslaktan yeni bir sunum başlatabilir. Uzun sunumları bir düğme tıklamasıyla yoğunlaştırabilir ve düzenlemeleri ayarlamak, metni yeniden biçimlendirmek ve animasyonları mükemmel bir şekilde zamanlamak için doğal dil komutlarını kullanabilirsiniz.
Microsoft Copilot-Outlook
Outlook’taki Copilot, gelen kutunuz ve iletilerinizle birlikte çalışarak e-posta sınıflandırma üzerinde daha az zaman harcamanıza ve iletişim kurma sürenizi artırmanıza yardımcı olur . Hızlı ve kolay iletişim kurarsınız. Birden fazla kişiyle olan uzun ve karmaşık e-posta konularını özetleyerek, sadece ne söylendiğini değil, her kişinin farklı bakış açılarını ve henüz yanıtlanmamış açık soruları anlamanıza yardımcı olur. Mevcut bir e-postaya basit bir ipucu ile yanıt verin veya hızlı notları net, profesyonel iletilere dönüştürün.
Günümüz dünyasındaki ana sorunlar, doğanın çalışma şekli ile insanların düşünme ve yaşama şekli arasındaki farklılığın sonuçlarıdır. Dünyamız ya da Carl Sagan’ın deyişiyle sonsuz galaksideki soluk mavi nokta olan gezegenimizde yaşayan 8 milyon insandan biriyiz sadece. Her birimizin rolü, ne kadar tüketim yaptığımız ve canlı dünya ile insanlık arasında daha iyi bir dengeyi nasıl kuracağımız konusunda kafa yormak için bir neden teşkil ediyor.
İnsanlık doğa ile olan ilişkisinde çizgiyi çoktan aşsa da yine de her birimiz adil, sürdürülebilir ve sağlıklı bir çevrede yaşamayı hak ediyoruz. Yaşayan her bir insanın, içinde yer aldığımız her bir toplumsal mekanizmanın kolektif katkısıyla gezegeni kurtarmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün.
Tüketim çağı: Antroposen Çağ
Bugün içinde yaşadığımız çağ “Antroposen Çağ” olarak adlandırılıyor. İnsan yapımı nesnelerin ağırlığının dünyadaki tüm canlıların ağırlığını aştığı İnsan Çağı adı verilen ve 1900’lerden bugüne süregelen çağ. İnsanoğlunun tüketimi üzerine adlandırılmış tek çağ.
Yeryüzündeki her insan başına, her hafta kendi vücut ağırlığı kadar nesne üretiliyor. Mevcut gidişat aynı şekilde devam ederse 2040 yılında insan yapımı nesnelerin ağırlığı 1,1 teratondan yaklaşık 3 teratona yükselmiş olacak. Bu ise insanların yılda 30 gigaton (30 milyar ton) madde ürettiği anlamına geliyor. Bu maddeler üretilirken kullanılan doğal kaynakları ise henüz gezegenimize iade etme şansımız yok.
Bu yüzden “üret-tüket-at” şeklindeki doğrusal ekonomi modellerinden; “geri dönüştür-tekrar kullan-ileri dönüştür-enerji üret” prensibiyle çalışan yenilenebilir enerji kaynaklarının da sisteme dahil edildiği döngüsel ekonomi modellerine geçilmesi en acil ve temel ihtiyaçlardan. Günümüzde sürdürülebilir olmayan bir şekilde kaynak ve enerji tüketip, atık üretiyoruz bu da Limit Aşımına sebep oluyor.
Doyumsuz ve Uyumsuz İnsan
Yarım yüzyılı aşkın süredir gezegenimizin bize sunduğu limitleri her geçen yıl aşıyoruz. 2023 yılında dünyamızın bize sunduğu 1 yıllık doğal kaynakları, 2 Ağustos itibariyle tükettik. Diğer bir deyişle bu yıl Dünya Limit Aşım Günü, 2 Ağustos gününe denk geliyor.
Global Footprint Network’un hesaplarına göre, tüm ülkeler, dünyanın kaynaklarını Türkiye gibi tüketseydi 2,1 dünyaya ihtiyacımız olacaktı. Bu sayı ABD için 5,1 dünya olarak hesaplanırken Çin için 2,4, Hindistan için ise 0,8 olarak hesaplanıyor.
Küresel olarak ise İnsanlığın doğadan talep ettiği kaynakları yenilemek için 75 dünyalık biyolojik kapasiteye ihtiyaç var.
Gezegenimizdeki içilebilir su kaynağı %1’ den az.
Nature dergisinde yayımlanan araştırma, Antroposen çağının izlerinin tortularda ve kayalardaki izlerinin milyonlarca yıl sonrasında bile görüleceği ifade ediliyor. Ayak izimizin %60’ı karbon emisyonlarından kaynaklanıyor.
Kontrolden çıkan iklim krizini durdurmak için karbon emisyonlarımızın 2050’den önce sıfırlanması gerekiyor.
Dünyada 3 milyar insan, tükettiğinden daha az gıda üreten ülkelerde yaşıyor.
Dünya nüfusunun %72’si biyolojik kapasite açığı olan (ürettiği doğal kaynaktan daha fazlasını tüketen) bir ülkede yaşıyor.
Yarım yüzyıldır süregelen limit aşımı sonunda, yıllık açıklarımız toplandığında, gezegenimize 19 yıllık ekolojik kaynak borçlandık. Bu aşırı borçlanmanın en belirgin sonuçları, bozulan ekosistemler, atmosferde biriken sera gazları ve etkisini her geçen gün daha fazla hissettiren iklim krizi olarak karşımıza çıkıyor.
WWF’ ye göre Limit Aşım Günü’nü her yıl altı gün geciktirebilirsek ancak 2050 yılına kadar tek bir gezegenin kaynaklarının yeterli olabileceği noktaya gelebiliriz.
IPCC’nin (Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli) küresel ısınmayı 1,5ºC ile sınırlamaya yönelik senaryosunu tutturmak için ise, limit aşım tarihini, her yıl 10 gün ileri kaydırmamız yeterli.
İklim değişikliği DEĞİL İklim krizi
Limit aşımı sebebiyle meydana gelen olumsuz etkilerin temelini İklim Değişikliği olarak adlandırabiliriz. Ancak bazen kelimelerin aklımızda yarattığı etkiyi pozitivize etmek için kelime oyunları yapıldığını düşünürsek İklim Değişikliği terimi ile sanki mevsim geçişlerini tanımlıyormuşuz gibi geliyor bana. Bu sebeple ben mevcut durumu iklim değişikliği değil İKLİM KRİZİ olarak tanımlamak isterim. Çünkü İklim Değişikliği çok “soft” bir kelime olur meydana gelecek etkilerin tanımlanması için.
Peki bir önceki bölümde bahsettiğimiz gezegenimizin ortalama yüzey sıcaklığındaki artış 1,5°C’nin altında kalmazsa İklim Krizi bizi nasıl geri dönülemez sonuçlarla karşı karşıya getirecek:
*Kitlesel göç
*Yaygın açlık
*Küresel ısınma
*Aşırı kuraklık
*Biyolojik çeşitlilik kaybı
*Daha sık görülen aşırı hava olayları
*Gıda krizi
*Daha fazla orman yangını
*Fiziksel ve mental sağlık etkileri
*Altyapı ve yerleşim yerlerinin yıkımı
*Aşırı kuraklık ve iklim olayları sebepli ölümler
*Böcek salgınları, daha önce karşılaşılmamış bakteri ve virüsler
*Deniz seviyesinde yükselme ve seller
*Temiz suya erişim kısıtı
*Doğal kaynaklar üzerinde artan çatışma
Sürdürülebilirlik
Çizilen tablo felaketler senaryosu gibi gözükse de özellikle son birkaç yıldır ülkemizde yaşanan İklim Krizi kaynaklı olayları düşünün: Marmara Denizi’ nde müsilaj, Karadeniz’ de sel felaketleri, mevsimsiz ve coğrafyaya ters şekilde gelişen iklim olayları, nesli tükenen türler, denizlerimizdeki plastik kirliliği, haftalarca süren orman yangınları…
İnsanlık uzun yıllar boyunca doğanın kendi hizmetinde olduğunu düşünerek hızlı, kolay, kârlı olan her şey için doğayı arka plana atmaktan geri durmadı. Ancak geldiğimiz noktada edinmiş olduğumuz acı tecrübe, doğanın sağlığı ve geleceği ile insan sağlığı ve geleceğinin aynı yönde olduğunu gösterdi. Artık hepimiz çok iyi biliyoruz ki, içinde bulunduğumuz ekosistemdeki tüm canlıların varlığını devam ettirebilmesi diğer bir deyişle sürdürebilmesi için, sürdürülebilirliği benimsemesi gerekiyor. İşte sürdürülebilirliğin önemi de tam olarak bu noktada karşımıza çıkıyor.
Peki nedir sürdürülebilirlik? “Sürdürülebilirlik, içinde bulunduğumuz zamanın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını, ekosistem üzerinde olumsuz etki yaratmaksızın ve gelecek nesillerin olanaklarına zarar vermeden karşılamak olarak tanımlanmaktadır.” şeklinde en genel haliyle bir tanım yapsak da farklı kaynaklarda pek çok tanıma rastlayabiliriz. [1]
Bu kavram sesini en çok BM zirvesinde duydurdu. İnsanların ve gezegenimizin karşı karşıya kaldığı temel sorunların çözülmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler (BM) Dünyayı daha güzel, yaşanası bir yer haline getirmek amacıyla Eylül 2015’te gerçekleştirilen BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde üye ülkelere evrensel bir eylem çağrısında bulundu. Bu çağrıda Dünya Liderleri 2030’a kadar 3 önemli işi (Aşırı yoksulluğu sona erdirmek. Eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele. İklim değişikliğini düzeltme.[1])başarmak için 17 Küresel Amaç üzerinde uzlaştı. Bu amaçlara Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları dendi.
Bu hedeflere ulaşmak gezegenimizin geleceği ve tüm canlılar için çok önemli. Genç, yaşlı, çocuk, erişkin herkesin bu hedeflere ulaşmak için üzerine düşeni yapması, birer dünya vatandaşı olarak sorumluluklarımız arasında. İklim değişikliğinin etkilerini hisseden ilk, ancak aynı zamanda da bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesiliz. Gezegen üzerinde antroposen çağın izlerini silmek ve geride daha güzel daha temiz ayak izleri bırakmak bizim elimizde.
Dünyayı ben mi kurtaracağım diyenler yerine “Dünyayı kurtarmak için nerden başlamalıyım” diyenler için Blog yazılarımızı takipte kalın.
[1]Blog serimizde Sürdürülebilirlik Kavramı da ayrıca bir başlık olarak ele alınacak.
