Evrim her yerdedir, doğanın sahip olduğu gibi Bilgi Teknoloji departmanları da buna sahiptir. Her başka bir gün nereden geldiği belli olmayan bir yenilik çıkıyor ve insanlar bunu gördüklerinde tepkileri “Wow! işte bu herşeyi değiştirir.” oluyor.
Bilgi Teknolojileri birbirleriyle ilişkisi olmayan makinelerden küçük yerel ağlara ve sonra internete evrildi. Ayrıca veri merkezlerine sahipken ardından da buluta kavuştuk. Cloud Computing, IaaS olarak başladı, sonra hayatımıza PaaS ve SaaS’a girdi.
Azure Functions ( Serverless Architecture ) nedir?
Bir hayal kuralım ve yapmak istediğiniz bir işiniz var. Örneğin dosya işlemek, resim işlemek, bildirim yapmak vs. Bu işleri yapmak için sunucu, ortam ve diğer etkenleri düşünmeden sadece görevinizi tanımlayıp çalıştırabileceğiniz sistemler olduğunu düşünün. İlk olarak şunu kesinlikle anlamamız gerekiyor. Serverless demek kesinlikle programınızın çalışması için sunuculara ihtiyacınız olmadığı anlamına gelmiyor. Serverless mimarilerde kesinlikle sunucular kullanılıyor. Fakat burada önemli olan nokta bu sunucuların yönetiminin, dolayısı ile oluşan birçok operasyonel işlerin artık bizim değil servis sağlayıcının sorunu olması.( Function as a Services ). Yani production’da bir uygulama / kodu çalıştırmanın en önemli zorluklarından olan operasyonel işleri servis sağlayıcısına tamamen teslim etmiş oluyoruz. ( Bırakınız yapsınlar, yönetsinler ! ) Kısacası siz kodunuzu upload edin gerisine karışmayın. Cloud ortamı olduğu için ise kodunuz çalıştığı zaman aralığı için ücret ödeyin.
Azure Functions desteklediği yazılım dilleri, C#, F#, Node.js, Java, Python, PHP, batch, bash, or any executable. olarak söyleyebiliriz.
Azure Functions (veya AWS Lambda) ile ilgili müthiş şey, geleneksel olarak kodu yürütmek zorunda kalacağınız altyapıyı yönetmek / korumak zorunda değilsiniz. Benim aklıma ilk takılan soru ise Azure Automation’dan farkı ne acaba diye düşündüm. Azure Automation’ı biliyorsanız, Powershell ile otomasyon sağlayabilen bir servis. Ancak, Azure Function, Automation’ın sağladığının da ötesine geçmektedir. Automation PowerShell ile sınırlıdır ve gerçekten yalnızca bir web hook veya Azure SDK (API veya CLI) tarafından tetiklenebilir.
Azure Functions içerisinde Powershell’i kullanarak basit bir kod bloğumun çalıştırılması sağlayacağım.Yazdığım kod bloğunu Azure Function içerisine upload ettim ve sadece http trigger üzerinden istediğim zaman tetikleyerek ilgili code satırlarının çalışmasını gerçekleştireceğiz. Kod bloğumuz aşağıdaki gibidir.
Kod bloğumuz upload ettikten sonra, “Get function URL” butonuna basıp http üzerinden gerekli trigger url sahip olduk. Artık Azure Functions ile http üzerinden trigger ederek Powershell script’in çalışmasını sağlayabiliriz.
Trigger işlemini görüldüğü gibi “1.adım” içerisinde yaptım. Gelen istek çok hızlı bir şekilde Powershell Script çalışmasını sağladı. Functions hizmetini Powershell ile göstermeye çalıştım. Fakat diğer diller ile yapılabilecekleri hayal edin.Kazanımlarımızı kısaca özetlemek gerekirse; Şüphesiz ilk akla geleni maliyet adına bize kazandırdıkları, Pay-as-you-go– Kullanım başına ödeme diyebiliriz. Yukarıda kısaca bahsetmeye çalıştım tekrar edecek olursak, sunucunun RAM ve İşlemci kullanımına göre ödeme yaptığımız modelden, sadece foksiyonlarınız çalıştığı zaman ücret ödeme modeline geçmiş olacağız. Yaz ve çalıştır kolaylığına eriştiniz. Ayrıca Yönetecek, server vb. bir alt yapı da olmadığı için çok daha hızlı bir geliştirme süreci sunulmaktadır. Server kurma, yönetme, ölçeklendirme, güvenlik maliyetlerinden sizi kurtarıp sadece uygulamanızı, iş mantıklarınızı kurmanıza odaklamanızı sağlar.