Bir buçuk yıldan beri süre gelen global pandemi dünyanın her yerinde çalışanları ofislerini terk etmeye ve online olarak iş birliği yapmaya zorlarken, Microsoft üretkenlik uzmanları iki farklı olguyu gözlemlemiş oldu. Bunlardan ilki, uzaktan çalışan kişilerin çoğu iş liderlerinin hayal edebileceğinden çok daha efektif olduğu, ikincisi de bu çalışanların birbirini özlediğiydi. Çalışanlar mutfakta muhabbeti, aralarda sohbet etmeyi ve birbirine rastlamayı özlüyorlar. Toplantı odalarında sözlerle ifade edilemeyen ifadelerin beden diliyle açıklanmasına özlem duyuyorlar.
Başka bir deyişle, herhangi bir yerden çalışabilme şansı ve iş arkadaşlarıyla online bağlantı kurabilmek mükemmel bir olay olsa da, uzaktan bağlanılan toplantılar kişilikten uzak hissettirebilir ve ilişkileri ve kariyerleri inşa etmeye yarayan minik anlardan yoksun olabilir. Microsoft araştırma kurumunun devam etmekte olan araştırmaları herkes kamera açtığında insanların kendini toplantının daha içerisinde hissettiğini gösteriyor. Ancak video seçeneği tuhaf ve açık ve kapalı şeklinde ikili olabiliyor. Çoğu zaman birçok insan statik bir resimden ya da bir baloncuk içerisinde isimlerinin baş harflerinden ibaret oluyorlar
Neyse ki Microsoft bu konuya 2022’de kullanıma sunmaya başlayacağı bir çözümle geliyor -yani Microsoft Teams için Mesh ile. Bu özellik Microsoft’un farklı lokasyonlardaki insanlara iş birliğine dayalı ve paylaşılan holografik deneyimlere katılma şansı tanıyan karışık gerçeklik özelliklerini ve insanların sanal toplantılara katılmasını, sohbet etmelerini ve paylaşılan belgelerde iş birliği yapmalarını sağlayan Microsoft Teams üretkenlik araçlarını birleştiriyor. Mesh Birlikte modu ve Sunucu modu gibi hali hazırda var olan Teams özellikleri üzerine inşa ediyor ve uzaktan ve hibrit toplantıları daha iş birlikçi ve kapsayıcı hale getiriyor.
Bu araçlar bizim aynı sanal ortamda olduğumuzun, tek bir takım, tek bir grup olduğumuzun ve resmiyeti bir tık düşürüp etkileşimi bir tık arttırmanın bir yoludur.
Teams için Mesh online toplantıları daha kişisel, etkileşimli ve eğlenceli hale getirmek için tasarlanmıştır. Aynı zamanda insanların, mekanların ve nesnelerin dijital versiyonlarının yer aldığı Metaverse’e açılan bir kapı görevi görmektedir. Metaverse’i insanların iletişim ve işbirliği kurmak ve paylaşım yapmak için herhangi bir cihaz üzerinden sanal olarak mevcudiyet göstererek bir araya geldiği yeni nesil internet olarak düşünebilirsiniz.
Birçok Teams için Mesh kullanıcısının atacağı ilk adım standart bir Teams toplantısına statik bir resim ya da video ile katılmak yerine kendilerinin kişiselleştirilmiş avatarlarıyla katılması olacak. Kurumlar da Teams içerisinde Metaverse inşa edebiliyor olacaklar. Kullanıcılar avatarlarını bu alanlarda da kullanabilecek, projeler üzerinde iş birliği yapabilecek ve yeniliği ateşlemek için şans eseri birbiriyle karşılaşma deneyimini yaşayabilecekler.
Nth Floor
Kipman ve ekibi dünyada 600.000’den fazla müşterisi bulunan global profesyonel hizmet şirketi Accenture ile Mesh’in geçerli olduğu dijital deneyim alanları inşa etmek için yıllar harcadı. Pandemi öncesinde Accenture çalışanların herhangi bir yerden kahve, sunum, parti ya da diğer etkinlikler için bir araya gelebildiği sanal bir kampüs inşa etmişti.
Accenture üst düzey yönetim müdürü ve global dijital deneyim yetkilisi Jason Warnke “Sadece sanal gerçeklikte bulunan bu büyülü, efsanevi kampüse Nth Floor (N’inci Kat) ismini verdik.” diye belirtti. Aynı zaman da en sevdiği özelliğin de dünyanın her bir yerindeki iş arkadaşlarına rastlayıp derin ve anlamı konuşmalar yapmak olduğunu da ekledi.
Pandemi patladıktan sonra çözümlenmesi gerek en büyük ortaya çıktı: Yeni çalışanlara işi tanıtma ve onları işe alıştırma. Accenture yılda 100.000’den fazla insanı işe alıyor. İşe alıştırma süreci genellikle yeni çalışanları ve yetkili liderleri ofiste bir araya getirip insanların Accenture kültürünü anlamasına ve bunu içselleştirmesine, profesyonel ilişkilerin tohumunun atılmasına ve bu kişilerin ilk projelerinden itibaren başarıya hazırlamasına yardımcı olmak için bir dizi deneyimden geçirilmesinden oluşuyor.
Şimdi ise, yeni çalışanlar nasıl dijital avatar oluşturabileceklerine ve işe alışma sürecinde kapsayıcı deneyimler sunan sanal ortam One Accenture Park’a nasıl erişebileceklerine dair yönergeler aldıkları Teams üzerinden birbirleriyle buluşuyorlar. Çağın ötesinde bir deneyim olan bu ortamda merkezi bir konferans salonu, sanal bir toplantı odası, ve her yeni çalışanın beraberce gittiği farklı sergilere giden bir monoray bulunuyor.
Warnke “En baştan beri tamamen uzaktan çalışma ihtimali olan kişilerle çalışmanın nasıl bir şey olacağını anlıyorsunuz.” dedi. Bugüne kadar on binlerce yeni çalışan işe alışma süreçlerini One Accenture Park’ta geçirdi. Binlerce kişi laptoplarını ve sanal gerçeklik gözlüklerini kullanarak Accenture’ın New York’taki yeni açılan One Manhattan West ofisi de dahil olmak üzere diğer sanal Accenture ofislerinde farklı etkinliklere katıldılar.
Warnke dijital deneyim alanlarında gezinmeyi öğrenmenin sadece birkaç dakika sürdüğünü belirtti. “Saniyeler içerisinde birinin temsili olan bir avatara bakıyorsunuz, ancak o sırada ‘Üstünde çalıştığın o büyük anlaşma nasıl gidiyor? Ailen nasıl’ tarzında derin bir konuşma içerisindesiniz. Sanal Gerçeklik ortamında olduğunuz aklınızdan uçup gidiyor. İşte yaptığımız işin benim açımdan en büyülü kısmı da bu.”
Etkileşim spektrumu
Teams için Mesh toplantılardan sosyal etkinliklere kadar birçok bağlamı destekleyecek olan dijital deneyim alanlarıyla beraber kullanıma sunulacak. Zaman içerisinde kuruluşlar Mesh ile Nth Floor gibi kişiselleştirilmiş üç boyutlu dijital deneyim alanı oluşturabiliyor ve onları Teams’e yayabiliyor olacaklar. Teper bu dijital deneyim alanlarının, yüz yüze toplantılar, konuşmalar, e-mailler ve görüntülü konuşmalara ek olarak, insanları, iletişim kurduğu ve işbirliği yaptığı ortamlardan biri haline geleceğini ön görüyor.
“Duruma göre birçok etkileşim tipini görüyoruz ve bu tiplerin her biri oldukça önemli” dedi Teper. “Ciddi olmamız gerektiğinde ciddi oluyoruz. Kutlama yapmak gerektiğinde ise kutlama havasına geçiyoruz. Eğleniyoruz ve biraz da boş boş oturuyoruz. Etkili takımlar ve etkili insan etkileşimi için gerçekten kişisel bir seviyede bağlantı kurmamız ve güven, empati, eğlence ve ortak bir amaç inşa edebilmek için bu spektrumdan geçmemiz gerektiğinin farkındayız.”
“Microsoft Teams üzerinde bir kanal içerisindeki dijital deneyim alanları, uyumu ve ortak amacı güçlendirmeye yarayabilir” diye ekledi. Örneğin, Microsoft içerisindeki bir ürün tasarım ekibi günlük toplantıları için dijital deneyim alanı oluşturabilir. Ekibin aklının karışmaması için müşteri fotoğraflarını sanal bir duvarda tutabilir, diğer bir duvardaki beyaz tahtada ise renklerle kodlanmış görevler gösterilebilir. Aynı zamanda da ürün prototipleri masa üzerinde gösterilebilir.
“Böyle bir ortamda olmak ‘Burada adım adım bir hedefe doğru ilerliyoruz’ hissini güçlendiriyor. Dijital deneyim alanları bize takımımızın hedefini hatırlatıyor. Bence bu teknolojiyi ileriye atılmak için kullanmanın yolu bu.”
Tüm cihazlarda daha iyi bir toplantı deneyimi
Kameraları açıkken çevrimiçi toplantılarda insanların kendilerini daha mevcut ve ilgili hissettiklerini gösteren aynı araştırma dalı, insanların kameralarını neden kapalı bıraktığını gösteren birçok nedeni ortaya çıkardı. Bu nedenler, mahremiyet endişeleri ve video yorgunluğundan, kamera açıkken birden fazla iş yapmanın zor olduğu gibi gerçeklere ve bazı günlerde pijamalarıyla çalışan ancak öğleden sonraki bir toplantıda kıyafetleri yüzünden laf yemek istemeyenlere kadar uzanıyor.
Teams için Mesh üzerinde çalışan Microsoft’un baş proje yöneticisi Katie Kelly, “Bazen sadece alt kattaki sandalyemde oturup ısı yastığımı kullanmak istiyorum, ama ortam her zaman bunun için o kadar da uygun olmayabiliyor,” dedi. “Avatarımı açabilmeyi çok isterim. Hâlâ oradayım ve etkileşim içerisindeyim gibi hissettiriyor ve oradaki insanlara da ben oradaymışım ve etkileşim içerisindeymişim gibi geliyor.”
Teams için Mesh, 2022’nin ilk yarısında önizlemede kullanıma sunulmaya başladığında, kullanıcılara benzersiz, kişiselleştirilmiş bir avatar olarak bir Teams toplantısı oluşturmak ve katılmak için aralarından seçim yapabilecekleri çeşitli seçenekler sunulacak. Diğer katılımcılar da avatarlarla temsil edilebilir, kendilerini videoda gösterebilir veya statik bir resim veya içerisinde baş harflerinin bulunduğu bir baloncuk kullanabiliyor olacaklar.
Kelly, “Başlamak için, siz konuşurken yüzünüz canlansın diye sesli ipuçları alacağız,” diye belirtti. “Avatarlara ek ifade katan animasyonlara da sahip olacaksınız. Elleriniz hareket edebilecek. Sesinizi alıp bunu yüz ifadeleri olarak tezahür ettirmek kadar basit bir olaydan bahsediyor olsak da, bu şekilde sizin orada bulunduğunuz hissi yaratılacak. Bunlar ilk sürüm için geçerli. Amaç, Microsoft’un çok sayıda yapay zeka teknolojisiyle bu gelişmeleri yakından takip etmek. Böylece kamerayı ağzınızın nerede olduğunu göstermek ve başınızı ve yüz hareketlerinizi taklit etmek için kullanabiliriz.”
Sensör teknolojisi, telefonlardan sanal gerçeklik gözlüklerine, tek mikrofonlu dizüstü bilgisayarlardan altı mikrofonlu ve 16 kameralı HoloLens’e kadar tüm cihazlarda geliştikçe bu deneyim de zamanla gelişmeye devam edecektir. Cihaz ne olursa olsun, karma gerçeklik teknolojisi, her kullanıcıya, kamera önünde olmak istemedikleri zaman kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyan ve mevcudiyet hissi veren bir avatar sunacaktır.
Kelly, “Bu avatarlar sadece başlangıç” diye ekledi. Kullanıcıları Teams toplantısından Accenture’ın Nth Floor’u gibi Teams içindeki dijital deneyim alanları da dahil olmak üzere diğer Mesh özellikli deneyimlere kadar takip edecekler. “Buradaki amaç, avatarınızla 2B etkileşime kilitlenip kalmanızı engellemek,” diye açıkladı. “Sizinle bir ilişki kurduktan sonra avatarınızı tanıyor olacağım. Daha sonra içinde belki 20 kişinin daha olduğu üç boyutlu dijital ortama gireceğim. Sizi bir köşede gördüğümde selam verme ya da yanınıza gelip konuşma şansına sahip olacağım.”
Metaverse’e açılan bir kapı
Kipman, son 12 yılının çoğunu, şirketin HoloLens’inin geliştirilmesi de dahil olmak üzere Microsoft’un karma gerçeklik teknolojileri paketine odaklanarak geçirdi. Karma gerçeklik vizyonu, her zaman insanları tek kişilik deneyimlerden (tek kişi, tek cihaz) gerçek dünya üzerine yerleştirilmiş içeriğe, iş birliği için ince ayarlı bir ortam yaratmak üzere hareket ettiren bir araç olmuştur. Başlangıç noktası ise, kullanıcıların içeriği görmesini sağlayan HoloLens idi.
Ekibinin mart ayında duyurduğu Mesh, organizasyonların meta veri tabanları, insanların iş birliği yapması için kalıcı sanal dünyalar, insanların, yerlerin ve nesnelerin dijital ikizleri aracılığıyla fiziksel dünyayı sanal dünyaya bağlayan yerler oluşturmasına olanak tanıyor.
Bu teknolojinin senaryoları, başlangıçta, bisikletlerden ve üst düzey mobilyalardan yeni jet motorlarına ve spor stadyumlarına kadar her şeyin 3 boyutlu fiziksel modelleriyle çalışan insanları hedef aldı. Mesh özellikli bu dijital deneyim alanları, tasarımcıların ve mühendislerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin fiziksel konumlarından bağımsız olarak iş birliği yapmalarına ve tekrarlamalarına olanak tanımaktadır. Ekipler, yapım aşamasında olan bir fabrikanın planlarını inceleme şansına sahiptirler. Öğrenciler ise elektrikli araba yapmayı veya bir insanı parçalamayı öğrenebilirler.
Kipman, “Şimdi, birinci basamak çalışanlar için son derece alakalı olan bir dizi iş yükünden bilgi çalışanlarının iş yüklerine geçiyoruz” dedi. “Senin ve benim gibi insanlar, bir masanın önünde otururlar. Biz ne yaptık? İş birliği yapıyoruz. Şu anda ne yapıyoruz? İş birliği yapıyoruz. Microsoft’un Microsoft Teams adlı bu olağanüstü, harika iş birliği aracına sahip olduğu ortaya çıktı. Biz de ‘Demek ki günümüzde insanların işbirliği yaptığı yer burası’ diye düşündük.
Bu an, Kipman’ın gözlerini Microsoft’un temel iş birliği aracının meta veri deposuna bir ağ geçidi olarak nasıl hizmet edebileceğine açtı. Böylelikle 250 milyon kullanıcıdan oluşan bir kitleye uzaktan ve hibrit çalışmaya nasıl yeni bir yaklaşım gösterebileceğini fark etti. Teams için Mesh, bilgi çalışanlarının kendilerini ifade eden avatarlar oluşturmasına ve üç boyutlu dijital alanları deneyimlemelerine olanak sağlıyor.
Yeniliklerden haberdar olmak için blog sayfamıza göz atmayı unutmayın.