Skip to content

Bilişim Teknolojileri Liderlerinin Yetkinlik Öngörüleri

Bilişim Teknolojileri Liderlerinin Yetkinlik Öngörüleri

Kuruluşunuzdaki teknolojinin kalbi nerede? Veri merkezinizde mi (Datacenter), BT ekibinizde mi yoksa bulutta (Cloud) da bir yerlerde mi?

Elbette tek bir cevap yok; ama kesin olan bir şey var ki, bu soruya cevap vermek son zamanlarda çok daha karmaşık hale geldi.

CIO’lar, bir kuruluşun değişime hazır olduğundan ve dijital dönüşümle ilgili her şeyin planlanmış ve yolunda olduğundan emin olmak için vardır. Daha istikrarlı bir geleceğe geçişin tüm unsurlarını göz önünde bulundurarak projeye liderlik ederler. Dijital dönüşümden önce, sorumlulukları şirketin BT altyapısını ve operasyonel sistemlerini yönetmekten kaynaklanırken şimdi bulut teknolojilerinin iş birimlerinde nasıl kullanılabileceği, veri analizi ve üretilen verilerden faydalı sonuçların nasıl şirket iş modelini dönüştüreceği gibi konular başta olmak üzere daha stratejik hale geliyor.

Üst düzey CIO’ların en az yüzde 84’ü, geleneksel BT dışındaki iş alanlarının sorumluluğunu taşımaktadır. Başarı kriterleri hakkında soru sorulduğunda, performans ölçümlerine daha fazla odaklanmanın yerine iş sonuçlarına odaklanmanın daha verimli olduğunu belirtmektedir. Bu yüzden dijital iş yeri ne kadar olgun olursa, CIO’nun CEO’ya rapor verme olasılığı da o kadar yüksek olur.

Aşağıdaki grafikte mevcut kullanımdaki teknolojilerin oranlarını görüyoruz. Bulutu ortaya çıkan yeni bir teknoloji olarak görmek muhtemelen yanlış olur; ama beş yıl kadar önce birçok kuruluşun bulutun değeri konusunda şüpheci olduğunu ve güvenlik uygulamaları konusunda endişelendiğini de unutmamak lazım. Kuruluşların, bulut teknolojilerini kullanma konusunda son üç yılda daha fazla güven duymaya başladığı görülüyor.

 

İster CIO, CTO, CDO, isterseniz de teknolojiyi önemseyen herhangi bir yönetici olun, bu rapor teknoloji sektöründeki hepimizi etkileyen kilit konulara ışık tutmaktadır.

İstatistikler,108 ülkede yer alan 3,645 BT Liderinin dahil olduğu verilere göre 2017’den 2019’a kadar olan, teknoloji trendlerini ve bu alanlarda karşılaşılacak en büyük beceri eksikliklerini ortaya koymaktadır.

Teknoloji uzmanları iş değerini artırmak için her zamankinden daha hızlı, daha güvenli ve daha uygun maliyetli yeni yollar ararlar.

En yeni teknoloji yatırım dalgaları ise şunlardır: IoT (nesnelerin internet), on-demand platforms, robotic prosess automation (RPA), AI (yapay zeka) ve machine learning (makine öğrenmesi). Günümüzde kuruluşların en az beşte biri bu teknolojilerden birine sahip ve önümüzdeki dönemlerde de bu alanların büyümesini ve işletmelerin yatırımlarını sürdürmesini bekliyoruz.

Kuruluşların yüzde 44’ü önümüzdeki üç yıl içinde ürün / hizmet tekliflerini ya da iş modellerini kökten değiştirmeyi umuyor ve bu yıl organizasyonların en büyük yatırımlarını diğer yıllara göre teknolojiye yaptığı görülüyor.

Anket katılımcıları genellikle şirketlerinin iş gücünün yaklaşık yüzde 10’unun beş yıl içinde yapay zeka (AI) tarafından değiştirileceğine inanıyor. Yapay zeka ve siber güvenlik çalışanların daha fazla beyin gücü gerektiren işleri yapmasını sağlayacaktır.

Yapay zeka uygulamalarını ağırlıklı olarak müşteri deneyimini arttırmak ya da sahtekarlıkla mücadele etmek için kullanan CIO’ların yüzde 95’i ayrıca siber güvenlik tehditlerinin artmasını beklese de sadece yüzde 35’inin bu alanda yatırım yaptıkları paylaşılıyor. Ankete katılanların hem fikir olduğu en yaygın problem, bu teknolojilerin, özellikle de yapay zekanın gerektirdiği yeni yeteneklere sahip insan kaynağının bulunması.

Bunun yanı sıra İş zekası ve analitik hala listedeki en üst noktayı koruyor ve en iyi performans gösteren BT liderlerinin bu alanı stratejik olarak değerlendiriyor. Çünkü veriler, dijital ürün ve hizmetlerin yaratılması, sunulması konusunda yönlendiricidir. Kullanıcı etkileşimleri bağlamında da bilgi akışı, tüm taraflar için daha iyi katılım ve değer yaratmaya yol açmaktadır.